Tarsus Rehberi

Yerleşim bakımından ve idari il sınırları içerisinden Mersin'e bağlı Tarsus. Ama siz bir de gelin bunu Tarsuslulara sorun. Onlara nerelisiniz diye sorulduğunda Mersin yerine Tarsusluyuz demeyi tercih ettiklerini göreceksiniz. Bazı gerçeklikler mevcut. Önemi son yıllarda turizm açısından artsa da aslında gerçek değeri tam olarak bilinmiyor Tarsus'un. 

Beş bin yıldan daha fazla bir geçmişi olan ve en eski çağlardan itibaren konumunun da güzelliği sebebiyle hep gözde ve cazip bir yer olan Tarsus aslında birçok ihtiyacınıza cevap verebilecek bir konumda. Toros Dağlarından gelen temiz ve oksijenli hava ile ve Akdeniz'in o kavurucu sıcağı ile halkının sıcaklığını birleştirip bizleri kendisine davet ediyor Tarsus. 

Mersin şehrinin halkı ve tabii olarak da Tarsus bölgesinin halkı misafirlerine çok sıcak bir şekilde davranıyorlar. Özellikle ülkemizin üretimine çok ciddi katkı sağlamalarından dolayı emeğin ve insan hayatının bilincinde olan insanlar olarak sizleri ağırlıyorlar. Tarsus'a geldiğinizde sizleri daha çok eski çağlara ait yaşam izleri ve kültürel değerlerle yoğrulmuş bir turizm anlayışı karşılıyor. Özellikle Kilikya Medeniyetine ait olan yerleri gezmenizi tavsiye ederiz. Faklı kültürlerin Anadolu'daki birçok buluşma yerlerine Tarsus'u da ekleyebiliriz. Tam bir kültür buluşması olarak karşımıza çıkıyor. Hem doğu hem de batı kültürüne ait onlarca iz bulunuyor çünkü burada. Daniyal Peygamber, Ashab-ı Kehf Mağarası, Bilal-i Habeşi makamı ve mescidi ve Aziz Paul ve Kleopatra gibi tarihi ve kültürel birçok önemli sembolü de bünyesinde bulundurmakta Tarsus. Bununla beraber özellikle yakın tarihimiz açısından son derece önemli bir simge olan Nusret Mayın Gemisi de Tarsus sınırları içerisinde bulunuyor.

Tarihi Tarsus Evlerinin olduğu güzel sokakları, Kleopatra Kapısı adı verilen Helenistik sur kapısı ve  Aziz Pavlos’un (St.Paul) kuyusunun olduğu yöre zamanında liman kenti imiş. MÖ 41‘de Mısır kraliçesi Kleopatra ile Romalı general Marcus Antonius ilk kez Tarsus’ta buluşmuşlar. Kleopatra , Romalıyı Şark’ta bir imparatorluk kurmaya ikna etmiş. Bir de üstüne, kendine aşık etmeyi başarmış. Shakespeare’nin Antonius ve Kleopatra’sı konu ile ilgili. Kraliçenin eflatun yelkenli, altın gövdeli gemi ile Tarsus limanına girişi İngiliz edebiyatının da unutulmaz sahneleri arasında yer alıyor.
Aziz Pavlos : Bazı kaynaklara göre Hristiyan dininin asıl kurucusu veyahut ilk kuramcısı olarak kabul ediliyor. Tarsuslu hali vakti yerinde bir Yahudi imiş kendisi. Şam yolculuğu sırasında tanrıdan gelen ışık sayesinde gönül gözü açılmış ve bu tarihten itibaren İsa'nın sahipsiz kalan müridlerine önder olmuş. Anadolu ve Yunanistan'a uzun yolculuklar yaparak, yeni dini yaymış. İsa öğretisini Yahudilikten ayırarak bir dünya dini haline gelmesine öncülük etmiş.