Olimpos Rehberi

Antalya’ya bağlı Olimpos, bugün yeşilin ve mavinin her tonunu bulabileceğiniz, adeta cennetten bir köşe. Ormanın içinden yürüyerek ulaştığınız denizi ise pırıl pırıl. Bölge, kentsel sit alanı ilan edildiği ve ören yeri olduğu için koruma altında. Bu sebeple de el değmemiş, muhteşem güzellikte bir yer. Denize giderken geçtiğiniz orman Olimpos Milli Park’ı. Bölgede yapılaşmaya da pek izin verilmemiş, bu sayede de Olimpos geçmişten gelen tüm güzelliklerini bugüne taşımayı başarmış.   

Antalya Olimpos, Türkiye'nin güney sahilini kaplayan, Antalya şehrine bağlı Olympos-Bey Dağları Milli Parkı’nın bir bölümünü oluşturmaktadır. Bey Dağları, Toros sıradağlarının batı kanadında bulunur. Karlı tepelerinden aşağıya inildikçe yemyeşil çam ve sedir ağaçları arasından Akdeniz'in turkuaz rengi görülür.   

Olympos veya Olimpos, güzel bir plaj ve mükemmel bir manzaranın birleşimi gibidir. Milli parkın ortasında bulunan Olympos, bölgeyi çevreleyen dağlardan gelen esinti akımlarıyla kaplı.    

Geniş kapsamlı bir arkeolojik kazı yapılmayan bölgede, seyrek ormanlar kaplamış her yeri. Bu orman sayesinde Olimpos, keşfedilmemişlik ve gizlilik ile dolu.   

Olimpos yerleşim tarihi olarak oldukça eski bir belde. Antik Likya yolu üzerinde kurulan Olympos’un kelime olarak anlamı Eski Yunancaya dayanıyor. Yunancada "ulu dağ" anlamına geldiğine inanılmaktadır. Dünya’da yirmiden fazla dağ ve tepe bu adı taşımaktaymış ve bazılarının yakınlarındaki kasaba ve şehirler de bu adı almış. Bu tepelerin en ünlüsü, Yunanistan'ın kuzey doğusunda bulunan, Eski Yunan tanrılarının evi sayılan, Thessalian Tepesi’dir.    

Olimpos Antik Şehri de adını, eskiden Olimpos Dağı olarak bilinen Tahtalı Dağı’ndan alır. Tahtalı Dağı, bölgenin 10 km kuzeyinde bulunuyor ve eteklerinde bugün Yanartaş adıyla bilinen, hiç sönmeyen ateşi barındırıyor. 
   

Olimpos, Antik Likya medeniyetinin en önemli şehirlerinden biriymiş zamanında. Şehrin temelleri eski Helenistik dönemde, MÖ. 300 civarında inşa edilmiş. Büyük İskender'in fetihlerine ilk başladığı yıllarda kış aylarını, Olimpos'a komşu bir liman şehri olan Phaselis'te geçirdiği bilinmekte. 
   

Olimpos'un tarihi kayıtlarda izine ilk defa MÖ. 78 yılında, Sicilya'daki Roma Valisi Servilius Vatia'nın zamanın en büyük korsanı Zenicetes'i deniz savaşında yendiği sene rastlanır. Gemilerini Porto Ceneviz ve Sazak'ın gizli limanlarında saklayarak civardaki tüm sahil şeridini hâkimiyeti altına alan Zenicetes, Olimpos'u da kendisine kale yapmış. Şehir yeniden Roma hâkimiyetine geçtikten sonra "ager publicus" (satışa çıkarılmış veya kiralık olarak verilecek Roma mülkü) olarak ilan edilmiş. 
   

Olimpos, Roma İmparatorluğu’nun Hristiyanlaşma sürecinde bir piskoposa ev sahipliği yapmış. 3. yüzyıldan itibaren korsanların sürekli olarak şehre saldırmaları sonucu şehrin nüfusu yavaş yavaş azalmış ve şehir eski önemini kaybetmiş. 
   

Olimpos beldesi Venedikliler, Cenevizliler ve Rodoslulara ev sahipliği yaptıktan sonra, Osmanlı Donanmasının 15. yüzyılda Doğu Akdeniz’i hâkimiyeti altına aldığı sıralarda yabancılar tarafından terk edilmiş ve Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.    

Olimpos'un konumu itibarı ile tarihi kalıntıları gezerken, güneşlenmek ve yüzebilmek çok keyifli. Şehir, Güç Tanrısı Hephaestus'a adanmış ve onun varlığının da dağın öbür tarafında bulunan Çıralı yani Chimera’nın (Yanartaş) sonsuza kadar yanacak olan alevlerine güç kattığına inanılır. 
   

Olimpos, bir ören yeri olduğundan büyük bir turistik merkez olması yasalarla engellenmiş. Böylelikle de bölgenin doğal yapısı korunmuş ve Olimpos tüm ziyaretçilerin güzel vakit geçirdikleri, benzersiz bir doğal cennet haline gelmiş. Antik şehir en son doğa tarafından fethedilmiş desek yalan olmaz yani.    

Beldeyi gezmek için ormanın içerisinden, vahşi hayatı görerek, çam ve defne ağaçlarının kokusunu duyarak maceralı bir yolculuk yapmanız gerekiyor.    

Muhteşem sahil şeridi sadece güneşlenme tutkunlarına ev sahipliği yapmıyor. Yaz aylarında büyük deniz kaplumbağaları geceleri yumurtalarını bırakmak için Olimpos-Çıralı sahiline gelirler. Eğer şansınız varsa caretta carettaların yumurtalarını bırakma törenine siz de tanık olabilirsiniz.   

Olimpos tüm bu doğal ve tarihi güzellikleri, mitolojide efsanelere konu olan geçmişi ile her yıl pek çok yerli ve yabancı turisti misafir ediyor. Olimpos otelleri genellikle denizin gerisinde konumlanmış ağaç evlerden oluşuyor. Olimpos butik otellerini tercih etmek isterseniz de yine denizin gerisinde, muhteşem bir doğanın ve ağaçların arasında konumlanmış şirin tesisleri seçebilirsiniz. İsterseniz pansiyon olarak hizmet veren konaklama tesisleri de bulabilirsiniz.

Olimpos otelleri hemen her türlü ihtiyacınıza cevap verecek nitelikte hazırlanmış. Temizlik, kalite ve konfor ön planda. İsterseniz çocuğunuzla da güvenli ve rahat bir tatil geçirebilirsiniz.   

Olimpos otel fiyatları ise diğer tatil bölgelerine göre uygun fiyatlara sahipler. Her kesimden tatilcinin bütçesine hitap edecek konaklama tesisleri mevcut.       

Doğanın bize miras bıraktığı nadide yerlerden biri olan Olimpos’u görmek için bu yaz oldukça uygun bir zaman olabilir. Sitemizi inceleyerek Olimpos butik otelleri, Olimpos otel fiyatları, uygun fiyat seçenekleri ve rezervasyon olanakları ile ilgili bilgi alabilirsiniz.