Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Sakin ve huzurlu bir kasaba olan Urla: doku ve atmosfer yönünden emsallerinin en güzellerinden. Eski zamanlardaki taş döşeli yolları takip ederek bütün sükunetimiz ile etrafta geziyor ve havanın tazeliğini içimize nüfuz ediyoruz. Sanat Sokağı baştan aşağı bir şölen. Ne yöne bakacağını şaşırıyor insan. Derin kültürel kökleri ile bambaşka bir ritme sahip olan Mitera 1905 de kendine özgü karakteri ve zarif ton farklılığı ile hemen fark ediliyor.
İki odalı konuk evinin ismi bile insanda arayışlarında daha derine dalma isteği uyandırıyor. Az bulunur bir güzelliği ve saflığı var. Neticede yaratıcılığımızı besleyen her şeye hayranlık duyuyoruz. Vaktiyle zamanının hatırlı bir Rum ailesinin yaşadığı ev, zarif bir ev sahibesi olan Mehtap Hanımın içten özeni ve tüm ayrıntılara kattığı sevgisinin tılsımı ile restore edilmiş. İçeri girer girmez gözlerimiz bayram ediyor ve içimizi müthiş bir saadet kaplıyor. Başka hiçbir yerde duvarların çizdiği sınırı, içerideki ile dıştaki arasındaki ayrımı bu kadar derinden hissetmemiştik. Varın siz düşünün…
Ağırbaşlı bir üslupla oyulmuş taş işçiliğinin etkisi muhteşem. Eski dönemlere ait ilginç objeler doku bolluğu ile belirli bir ölçüte göre düzenlenmiş. Her biri uzun uzadıya incelenmeyi hak eder nitelikte. Farklı esinlerle yapılmış detayların hiçbiri yanındakinin aynısı değil ve bir bütün olarak muhteşem bir tablo oluşturuyorlar. Her yerde aynı kusursuzluk aynı estetik güzellik. Biricik bir anı yaşadığımızın farkındayız.
Mitera’ya özgü odalarının duvarlarında geçmişe ait kesitler sunan tablolar, ahşap oyma yatak başları ve bizi gülümseten nesneler ruhumuzu sağaltıyor. Yankıları hala kulağımızda. Tam alıp kalbimizde götürmelik. Bir diğer eşsiz yanı: sakin ve sükunet dolu bahçesi. Ağaçların arasından ışık huzmeleri su gibi sızıyor. Ayrıca bu ortamdaki kültürel nitelikli faaliyetlere ve atölye toplanmalarına da katılmak mümkün. Sabah içimize çektiğimiz havada kahvaltının kokusu, bir yanda da iştahı daha da kabartan Mehtap Hanımın elinin ürünü reçeller. Dönemine özgü tasarımının tadını çıkara çıkara yaptığımız bu kahvaltılar, bedenimizin nasıl memnun olduğuna delalet. Mitera Dükkan’da bu lezzetlere ilave olarak, Seferad, Levanten ve Rum mutfağının kaşık tatlılarını bulabileceğimizi öğrenmek: nefis.
Akşam çöktükten sonra, talep üzerine, Mehtap Hanım gurme aşçılık yeteneklerini konukların hizmetine sunuyor. Kendisi geleneksel mübadele yemekleri hususunda gerçek bir virtüöz. Bir kez daha yaptığımız keşfi tahlil ediyoruz: kusursuz ve sağlam geliyor. Mehtap Hanım aynı zamanda bir edebiyat sanatçısı. Tarihe, kültüre, mitolojiye, floraya ve faunaya tutkun sohbeti güzel kültürlü bir insan. Bu güzel yer için ideal bir ev sahibesi.
Gelen misafirlerine ‘’burası benim yerim’’ dedirten o büyüyü yaşatıyor. Atmosfer arayanları mutlu edecek çok özel bir vaha Mitera 1905…