Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Peribacaları, Volkanik Araziler, Tarih…
Ülkemizin toprakları o kadar güzel ki gez gez, gör gör bitmiyor. İşte sıradaki durağımız peribacaları, volkanik araziler, tarih diyarı Kula. Herkes peribacaları denince ilk akla gelen yeri yani Kapadokya'yı hatırlıyor ama sadece bu bölgede değil Manisa şehri içerisinde Kula'da da peribacaları mevcut. Ayrıca Kula toprakları volkanik arazi toprakları olduğundan son derece verimli topraklar. İlçe daha önce aktif olan ama şimdilerde pasif konumdaki bir araziye kurulmuş. Güzelliği sadece buradan gelmiyor, Kula'da tıpkı Manisa gibi adeta bir tarih yatıyor. Günümüzde birçok restore edilmiş han, hamam, cami, kilise ve kervansaray bulunmakta. Bunlardan bazıları günümüzde restoran olarak da kullanılıyor. Arastaları ve çarşılarında gezerken kendinizi tarihin derinliklerinde bulacaksınız. Size en büyük tavsiyemiz Kula'ya geldiğinizde mutlaka kendine has dar sokakları ve Kula Evleri'ni mutlaka görün. Birçok mekân bulunan bu dar taş sokaklarda mutlaka soluklanın ve bir çay-kahve için. Yerel halk ile tanışın, o samimi içten inşaların günlük yaşamına dair çok özel hikâyeler duyacaksınız.
Kula ve civarı aynı zamanda Yunus Emre, Tapduk Emre ile de sembolize olmuştur. Yunus Emre ile Tapduk Emre'nin mezarlarını ziyaret edebilirsiniz. Kula'nın meşhur leblebilerinden almayı da asla ihmal etmeyin. Kapadokya'nın bir benzeri niteliğinde olan Kuladokya da ziyaret edilmesi gereken önemli yerlerin başında geliyor. 600'e yakın tescillenmiş ev var Kula'da, birini mutlaka ziyaret edin, özellikle Zaferiye Mahallesindeki evleri. Bu evlerin bir kısmı müze olarak da kullanılıyor. Kula Çarşısını turlarken, el emeğinin ne olduğunu da anlayacaksınız bir nevi. Buradaki ustalar, bakır, oyma ve ahşap işlerini bin bir hünerle sergiliyorlar. Damyan Efendi Konağı diye bilinen yeri gezerken de Şener Şen'in 'Değirmen' filmini tekrar hatırlayacağınızı biliyoruz. Kısaca Kula demek kültür ve doğa demek.