Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Bol yolculuklu, çok çalışılan bir hayat bizimki. Oturmuş bir ailemiz var: Küçük Oteller. Her şey emek. Yıllardır burada harcadığımız emek bizi dinlendiriyor ve heyecanlandırıyor. Ve şimdi Kuzey Ege seyahat geleneğimizin bir parçası olan Edremit Körfezine, mis kokulu yeşil ormanlara, ebedi anılarımıza geçiş yapıyoruz. Sakinliği ile güzelliği bu topraklara özgü Troya’nın kurulduğu İda Dağı; öyle sıradan bir güzelliğe sahip değil.
Anlaşılması gereken bir güzelliği var kesinlikle! Bağlayıcı etkisi de buradan geliyor zaten. Doğayla beraber yaşam… Ohh miss!
Yolculuk, Ayvacık’ın en eski köylerinden Kayalar’a. Yamaçlar üzerinde bir kartal yuvası gibi olan Kayalar Terrace Otel’e keçiler gibi tırmanarak çıkıyoruz. En güzelinden bir Ege manzarası karşılıyor bizi. Doğası gereği kışın daha göz alıcı geliyor bu manzara bize. Morrissey’in ‘’In the Future When All’s Well’’ parçasının fon müziğini oluşturduğu bu seyahatimizin, kitabı ise Walter Benjamin’den. Yakın arkadaşı Scholem ile mektuplarının bir araya getirildiği kitap, böyle renkli topraklarda okumak için ideal. Durum böyle olunca, şömineli ‘Lesvos’ isimli odamızda, kulakta Morrissey, elde W.Benjamin, karşımızda Midilli ve kıpkızıl batan güneş… Yılın bu güzel Aralık ayında Kaz Dağlarının bu güzel Kayalar Terrace Oteli’nin keyfini sürmek için daha güzel bir an,nokta olabilir mi? Bin şükran… Akşam otelin restoranında hakiki sızma zeytinyağıyla yapılan yemeklerle doyuruyoruz karnımızı. Kuzey Ege böyle işte bizim için. Gez gez bitmeyen, her defasında yeni bir tat yakaladığımız güzelliklerle dolu. Behramkale’yi, Adatepe’yi, Yeşilyurt’u, Mıhlı Şelalesi’ni, Ayazma’yı, Küçükkuyu’yu büyük zevkle dolaşıyoruz.