Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Datça’nın en güzel bahçelerinden biri, havuzuyla sizi bekliyor…Kaya Guest House…
Türkiye’yi 18 yılda kaç kez boydan boya kat etmişimdir bilemiyorum. Yolum hedefim olarak; şimdilerde bana en iyi gelen şey kıyı kıyı dolaşmak. Datça şu an tam istediğim gibi, her şey bol burada. Sakinlik nezdinde sahil boyu uzanan çamlar, zeytinlikler, incir ağaçları, irili ufaklı koylar, kokulu kumsallar ve masmavi bir deniz…
Size sessiz dille fısıldadığım Eski Datça; beni 20.yüzyılda yaşamış bir ressama götürüyor.
Onlar da buradaki taş evlerden ilham almışlar, eşikteki durak yerlerinin gücüne kaptırmışlardır muhtemelen kendilerini. Böyle rastlantısal çağrışımlar uyandırıyor Eski Datça bende...
Eski Datça’da gözüme albenili ve çekici gelen, mimarisinde geçmiş dönem izlerini görerek heyecanlandığım Kaya Guest House’un I @kayaguesthouse ‘un estetiği de zengin bir estetik. İnce ayrıntılarla bezeli , Eski Datça’nın ruhuna uygun, özel bir otel/restaurant burası.
Kaya Guest House’da gördüğüm en güzel şeylerden biri de kaldığım havuz başındaki verandalı odası. Burada geçirdiğim vakit, günlük yaşamın akışını huzurlu bir sükûnetle kabul etmeme de yardımcı oluyor… Öyle dingin bir atmosferi var buranın…
Serpme kahvaltılarında tattığım zeytin reçelleri de son derece egzotik bir tat oluyor benim için. Datça bademiyle servis edilen sızma zeytinyağı, irili ufaklı Datça zeytinleri, cevizli kahvaltılık sos, köy tereyağı ve yanında bardak bardak içtiğim demli çaylar. Tatlıya da yerim kalıyor, San Sebastian Cheesecake başlı başına bir şölendi!
Kaya Guest House’un pati dostu olması da bir başka güzel detaylarından…
Aile odaları çocuklu aileleri rahatlıkla barındıracak konforda.
Konumundan, lezzetinden ve enerjisinden emin olduğum yeme-içme önerileri: Mehtap Cafe ve Maradona Restaurant.