Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Ertesi sabah Ayvalık’tan ayrıldık ve kadim Ephesos kentinin bulunduğu Selçuk’a doğru hareket ettik. Güneye doğru inerken güneş Asya tepelerinden yükselmeye, Lesbos dağlarını aydınlatmaya başlamıştı…
Selçuk’a güneş battıktan kısa süre sonra vardık, kasabayı boydan boya geçip arkeolojik Efes sitinin girişine yakın bir yerde bulunan Kalehan Hotel’e vardık. Rengârenk gül bahçesine nazır Milet isimli odamıza eşyalarımızı yerleştirdik. Bahçede o akşam bülbüller vardı, birbirlerine şarkı söylüyorlardı.
Sesleri akşamın koyulaşan lacivert alacakaranlığında yankılanıyordu…
Sabah erkenden kahvaltımızı bahçede yaptıktan sonra kısa bir yürüyüşün ardından eski çağların ören yeri Efes’in girişine geldik. Bir parantez: (Müze karta giriş ücretsiz.)
Roma’nın imparatorluk döneminde en parlak dönemine ulaşmış Ephesos’un kent sakinleri; kentlerinin ‘’Asya’daki ilk ve en büyük metropol’’ olduğunu gururla ilan ettikleri çok özel bir yer burası. Eserlerini bu dönemin ilk yarısında vermiş Strabon Efes’ten; ‘’her geçen gün daha iyiye gittiğini ve Taurus içinde, Asya’daki en büyük çarşıya sahip olduğunu’’ yazıyordu. Günümüzün büyük bir kısmını aheste aheste burada geçirdikten sonra gerisingeri Kalehan’a döndük.
Bizi vegan/vejetaryen seçeneklerin olduğu güzel bir akşam yemeğine oturduk. Kahvaltıdaki Girit peksimeti olsun, zeytinyağlı şevketibostanlar, kabak çiçeği dolmaları, arapsaçı otları olsun bizden tam not aldı. Güzel misafirperverlikleri de bonusu oldu tabii !
Araçlar gelecekler için aracınızı park edebileceğiniz otoparkları da mevcut. İzmir Adnan Menderes Havaalanı 60 km uzaklıkta bulunuyor.
Efes Antik Kenti dışında özellikle zaman ayırın dediklerimiz: Meryem Ana Evi, 7 Uyuyanlar, Şirince, St. Jean Kilisesi, Selçuk Kalesi, İsa Bey Camii, Pamucak sahili, Efes Selçuk Kent Belleği, Selçuk Yaşam Tarlası, Belevi Mozolesi ve Çamlık Tren Müzesi.