
Cunda Adası Rehberi
Cunda Adası, Ayvalık’ın hemen yanı başında, Ege Denizi’nin kucağında yer alan bir huzur vahası. Resmi adı Alibey Adası olsa da, herkesin dilinde “Cunda” olarak kalmış. Daracık taş sokakları, zeytin ağaçlarıyla çevrili koyları ve tarihi Rum evleriyle bu ada, hem doğaseverleri hem de tarih meraklılarını kendine çekiyor. Türkiye’nin ilk boğaz köprüsüyle anakaraya bağlanan Cunda, aynı zamanda lezzet duraklarıyla da ünlü. İşte size, Cunda Adası’nı keşfetmek için kapsamlı bir rehber: nasıl gidilir, ne yenir, nereler gezilir ve nerede kalınır?
Cunda’ya Nasıl Gidilir?
Cunda Adası’na ulaşmak oldukça kolay. İstanbul’dan arabayla yaklaşık 5-6 saatlik bir yolculukla adaya varabilirsiniz; Çanakkale üzerinden geçerek Ege’nin manzaralarını seyre dalmak da cabası. İzmir’den ise 2 saatlik bir sürüş yeterli. Toplu taşıma tercih edenler için Edremit’e otobüsle gidip oradan Ayvalık minibüslerine binebilir; Ayvalık’tan Cunda’ya 15 dakikada ulaşılır. Yaz aylarında Ayvalık’tan kalkan tekneler de bir seçenek; dalga sesleriyle yapılan bu kısa yolculuk, tatilinizi daha başlamadan güzelleştiriyor. Havalimanı düşünenler için en yakın seçenek Balıkesir Koca Seyit Havalimanı; buradan araç kiralamak ya da taksiyle devam etmek pratik.
Cunda’da Gezilecek Yerler
Taksiyarhis Kilisesi (Rahmi Koç Müzesi): Cunda’nın simgelerinden biri olan bu 19. yüzyıl Rum kilisesi, restore edilerek müzeye çevrilmiş. İhtişamlı mimarisi ve içerideki sergiler, adanın tarihine ışık tutuyor. Çan kulesinden ada manzarası ise bonus.
Aşıklar Tepesi ve Sevim-Necdet Kent Kitaplığı: Eski bir yel değirmeni restore edilerek kitaplığa dönüştürülmüş. Buradan Midilli’yi ve gün batımını izlemek, Cunda’nın en romantik anlarından biri. Yanında bir kahve içmeyi unutmayın.
Cunda Sokakları ve Rum Evleri: Arnavut kaldırımlı sokaklarda dolaşırken, renkli pancurlu taş evler sizi başka bir zamana götürüyor. Fotoğraf makinanızı hazır tutun; her köşe bir kartpostal.
Ayışığı Manastırı: Adanın sakin bir köşesinde, zeytinlikler arasında yer alan bu manastır, huzur arayanlar için ideal. Tarihi dokusu ve manzarası etkileyici.
Patriça Koyu: Tertemiz denizi ve sakin plajıyla doğayla baş başa kalmak isteyenlerin favorisi. Yüzmek için burası bir cennet.
Cunda’da Ne Yenir?
Deniz Ürünleri: Balıkçı restoranlarında levrek, çipura ya da barbun mutlaka denenmeli. Ahtapot ızgara ve kalamar tava da klasikler arasında.
Mezeler: Kabak çiçeği dolması, deniz börülcesi ve Girit usulü zeytinyağlılar, her lokmada Ege’yi hissettiriyor.
Sakızlı Dondurma: Ada sokaklarında gezerken serinlemek için sakızlı dondurma ya da lor tatlısı deneyin.
Rakı-Balık Keyfi: Sahildeki mekanlarda, dalga sesleri eşliğinde rakı ve balık sofrası kurmak Cunda’nın alametifarikası.
Yerel Lezzet Durakları: Bay Nihat, Lal Girit Mutfağı ve Ayna Restaurant, adanın en sevilen restoranlarından. Teo’s’ta ada şarabı eşliğinde akşam yemeği de unutulmaz.
Cunda’da Nerede Kalınır?
Güle Cunda: Denize birkaç adım mesafede, samimi ve huzurlu bir atmosfer. Bahçede kahvaltı bir başka güzel.
Ziya Bey Konağı: Tarihi bir Rum evinde, taş duvarlar ve ahşap detaylarla nostaljik bir konaklama.
Milo Cunda: Zeytin ağaçlarının gölgesinde, el yapımı dekorlar ve evcil hayvan dostu sıcak bir yuva.
Cunda’da Yapılacak Aktiviteler
Tekne Turu: Ayvalık koylarını keşfetmek için teknelerle açılın; Akvaryum Koyu’nda yüzmek harika.
Bisikletle Keşif: Adanın sokaklarını ve doğasını bisikletle turlamak hem eğlenceli hem sağlıklı.
Zeytin Hasadı: Mevsimine denk gelirseniz, yerel üreticilerle zeytin toplama deneyimi yaşayabilirsiniz.
Gün Batımı: Aşıklar Tepesi ya da sahilde gün batımını izlemek, Cunda’da bir klasik.
Cunda’ya Ne Zaman Gidilir?
Cunda her mevsim güzel, ama ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) en ideal zamanlar. Yazın (Haziran-Ağustos) deniz keyfi için harika, ancak kalabalık olabiliyor. Kışın ise sakinlik arayanlar için ada bambaşka bir huzur sunuyor.