Urla'ya gittiğinizde deneyimleyebileceğiniz 10 eşsiz tavsiye

Ege'nin gözde tatil bölgesi olan İzmir'e sadece 40-45 dakikalık mesafede bulunan Urla, masmavi denizi, yeşil doğası ve enfes Ege lezzetleri huzurlu bir tatil kasabası. M.Ö. 2000 yıllarındaki adı Klazomenai olan Urla, tarihin en eski limanlarından biri. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Yunanlı şair Yorgo Seferis'in, edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan Necati Cumalı'nın ve Tanju Okan'ın Urlalı olduğunu da hemen belirtelim.

Sakin, sade ve mütevazi bir tatil beldesi arıyorsanız Urla'yı gidebileceğiniz yerler listesine mutlaka eklemelisiniz. Hafta sonu şehrin yorucu kalabalığından uzaklaşmak, kafa dinlemek istiyorsanız Urla'ya küçük bir kaçamak yapabilirsiniz. Ya da bu sene yaz tatilinizi kalabalıktan uzak geçirmek ve tarihi tüm dokusuyla hissetmek istiyorsanız Urla'nın yolunu tutabilirsiniz.

Urla'ya gittiğinizde deneyimlemeniz gereken 10 eşsiz tavsiyeyle seyahat programınızı renklendirebilirsiniz.



Urla Festivallerine Katılın
Türkiye'de neredeyse festival denince ilk akla gelecek tatil beldelerinden biri Urla. İlkbahar ile başlayıp sonbahara kadar devam eden Urla festivalleri, bu sakin beldeyi hareketlendiriyor. Her yıl Mart ayı sonuna doğru yapılan ve iki gün süren Urla Ot Festivali, Ege'nin birbirinden güzel otlarını tatmanıza ve tanımanıza imkan sağlıyor. Nisan ayında ise Uluslararası Urla Enginar Festivali düzenleniyor. Dünya Gurme Şehirler Ağı'na üye olan Urla, bu festival ile her geçen sene daha fazla ziyaretçiyi kendisine çekiyor. Ağustos ayının ikinci haftası ise Urla Geleneksel Bağbozumu Şenlikleri yapılıyor. Lezzet odaklı bu festivaller bile Urla'ya gitmek için oldukça geçerli sebepler.


Urla'nın Meşhur Enginarını Tadın
Urla'ya gidip enginar yemeden dönmek olmaz. Urla Yarımadası'na özgü sakız enginarı; erkenci, düz yapraklı ve lezzetli bir enginar türü. Urla Enginar Festivali'nde enginar dolmasından böreğine, enginarlı balıktan boyoza klasik ve yenilikçi tarifleri bir arada denemek mümkün.

Karantina Adası'nı Ziyaret Edin
Urla'dan yapılan yol sayesinde bir yarımadaya dönen Karantina Adası, Osmanlı döneminde İzmir'e gelen yabancıların ve hac kafilelerinin sağlık kontrollerinin yapıldığı yer aslında. Gelenler bulaşıcı bir hastalık taşıyorsa burada teşhis konulur ve tedavi edilirmiş. En eski limanlardan biri olması sebebiyle birçok gezginin Osmanlı Devleti'ne girişi, bu adada yapılan kontrolden sonra gerçekleşirmiş. Bu kontrollerin yapıldığı bina günümüze kadar ulaşmış. Adada yapacağınız gezintide bu binayı da yakından görebilirsiniz.

Klozamenai Antik Kenti'nde Tarihe Tanıklık Edin
Limantepe'nin batısında bulunan tepelerden biri olan Karantina Adası'nda yer alan Klozamenai Antik Kenti, Helenistik dönemden kalma bir yerleşim yeri. Yapılan kazılar sonucu dünyanın ilk zeytinyağı atölyesi de burada bulundu.

Urla'nın Muhteşem Köylerini Gezin
Barbaros Köyü, Balıklıova Köyü, Özbek Köyü ve Bademler Köyü korunmuş doğası, tertemiz havası ve sıcakkanlı insanları ile gezilmeye değer yerlerden. Tabii, bunların içinde favori olan Bademler Köyü, Türkiye'nin tiyatroya sahip olan tek köyü olmasıyla biliniyor. Burası tam bir sanat yuvası. 70 yıllık kütüphaneye ve oyuncak müzesine de sahip olan köy, kültürel açıdan doyuma ulaşabileceğiniz muhteşem bir rota.

Urla Sanat Sokağı'nda Turlayın
Urla'nın merkezinde yer alan, konsept kafelerden seramik atölyelerine, antikacılardan el yapımı ürünlerin satıldığı dükkanlara kadar birçok seçenek sunan sanat sokağında zevkinize uyan mekanlar bulabilirsiniz. Burada aradığınız hediyelik eşyaları da bulabilirsiniz. Sıcak yaz günlerinde bu sokakta bolca vakit geçirip sonrasında mis gibi kurabiyelerin kokusu eşlinde bir kafeye oturup dinlenebilirsiniz.

Urla'daki Tarihi Evlere Uğrayın
Sanat sokağından çıktıktan sonra Necati Cumalı Kültür ve Anı Evi karşınıza çıkıyor. Edebiyatseverlerin buluşma noktası olan bu evde Necati Cumalı'ya ait ödülleri, yazarın kişisel eşyalarını ve eserlerini görebilirsiniz. Susuz Yaz, Boş Beşik ve Tütün Zamanı gibi eserleriyle Türk edebiyatında önemli bir yeri olan Necati Cumalı'nın yaşadığı evi müze olarak ziyaret etmek tarihe tanık olmanızı sağlıyor. Nobel ödüllü Yunan şair Yorgo Seferis'in bütün çocukluğunu geçirdiği yazlık ev ise şimdilerde bir otel. Şiirlerinde İzmir ve Urla'nın ayrı bir yere sahip olduğunu söyleyen şair, mübadele nedeniyle her şeyi bırakıp ailesi ile birlikte bu evi terk etmiş ve aradan neredeyse 40 yıl geçtikten sonra 1950'lerde bu evi tekrar ziyaret etmiş.



Şarap Mahzenlerine Gidin, Bağ Gezilerine Katılın
Urla'da bir bağbozumu festivalinin düzenleniyor olması tesadüf değil elbette. Urla'nın antik çağlardan günümüze kadar gelen yaklaşık 6000 yıllık bir şarap geçmişi var. Bölgenin şarap üreticilerinin hayata geçirdiği Bağ Yolu Projesi ile şarap üretiminde Urla her geçen gün adından daha çok söz ettirir oldu. Birçok tesisin olduğu bölgede şarap mahzenlerini gezebilir, şarap tadımlarına katılabilirsiniz. Urla Şarapçılık, Usca Şarapçılık, Mozaik Şarapçılık ve Urlice Şarapçılık bu tesislerin başında geliyor. Türkiye'nin vegan sertifikalı ilk şaraplarına sahip Ayda Winery de Urla-Seferihisar'da bulunuyor. Her bütçeye ve her zevke hitap eden şarapları bulabileceğiniz mahzenleri gezmeden ve şarap tadımı yapmadan Urla'dan dönmemelisiniz.


Urla Plajlarında Yüzün
Ege'nin incisi, İzmir'in sahil kasabası olan Urla'da denize girmek için elbette çok alternatifiniz var. Unutmamanız gereken nokta bu masmavi denizin sularının biraz serin olduğu. Urla yaklaşık 40 km'lik upuzun bir sahil şeridine sahip, bu sebeple plaj seçeneğiniz de oldukça fazla. Eğer soğuk denizi seviyorsanız Urla'nın mümkün olduğunca güneyine gitmelisiniz. Altınköy, soğuk sularıyla tam size göre. Demircili Koyu'nda yer alan tek tesis olan Ada Camping'e gidip piknik tadında bir gün geçirebilirsiniz. Piknik denildiğinde aklınıza hemen mangal  geliyorsa üzülmeyin, onu da kiralamanızda tesis size yardımcı oluyor. Çeşmealtı, Urla'da denize girmek için tercih edebileceğiniz diğer yerlerden biri. Çok uzun bir sahil şeridine sahip olan Çeşmealtı'nda farklı zevklere hitap eden birçok tesis bulunduğu için alternatifiniz de çok. Deniz biraz ılık olsun derseniz, Özbek'teki Aydilek Koyu'nu tercih edebilirsiniz. Burada denize havuza girer gibi merdivenle girmeniz gerekiyor. Aydilek Koyu'nda deniz suyu diğer plajlara göre daha ılık. Ancak denizkestaneleri sebebiyle deniz ayakkabılarınızı yanınızda götürmeyi unutmamanız konforunuz açısından önemli.



Ege mutfağının tadını çıkarın
Ege mutfağının zeytinyağlıların ve otların ağırlıkta olduğu eşsiz lezzetlerini ve taze deniz mahsullerini, Urla mekanlarında tadabilirsiniz. Bir Urla klasiği olarak kabul gören Beğendik Abi'ye uğramadan dönmemelisiniz. Malgaca Pazarı önünde bulunan Beğendik Abi, günlük hazırlanan zeytinyağlıları, lezzet sınırlarını zorlayan güveçleri ve geleneksel hamur işleriyle 20 yıldan uzun süredir mekana gelen tüm misafirlerin kalbini çalmış. Böylece Urla'da ilk uğramanız gereken yerlerden biri olmuş. Sanat Sokağı'nda gezerken sıcak çarptıysa ufak bir mola vermek için İrmik Hanım Patisserie'yi tercih edebilirsiniz. Özellikle lavantalı dondurması gönülleri fetheden cinsten. Mekanın keçi sütüyle yapılan enfes dondurmalarının yanı sıra acıbadem kurabiyeleri de mutlaka denenmeli. Akşam yemeği için bir yer arıyorsanız Urla'nın en iyi balık restoranı olarak anılan Yengeç Restaurant'a gidebilirsiniz. Yengeç Restaurant, taze balıklarının yanı sıra mezeleri ve ara sıcaklarıyla da ünlü. Urla'nın farklı noktalarında kendi lezzet keşiflerinizi yapabilir, sevimli mekanlarda hiç ummadığınız lezzetlerle tanışabilirsiniz.
Son olarak Hiç Lokanta ve Tadım Atölyesi bölgenin en gözde restoranlarından. Burada mutlaka bir tadıma veya bir yemek rezervasyonu yapmalısınız.

Urla'da birçok festival düzenlendiği ve yaz aylarında sakinliği tercih edenlerin sayısı her geçen gün arttığı için konaklamanızı mutlaka önceden ayarlamalısınız. Şarabınızı ve zeytinyağınızı alıp dönüşe geçtikten sonra ise Urla'ya tekrar gelmek için can atacaksınız.

Urla'da Konaklama Önerileri:
Urla Otelleri önerilerimizi görmek için linki tıklayın: https://kucukoteller.com.tr/urla-otelleri