Rodos Adası’nda 3 Günde Ne Yapılır, Nerede Yenir, Nerede Kalınır

“Yunan adaları bir başka güzel” klişesi varsa, Rodos bunun başrolüdür. Bahar aylarında yeşilin her tonu, begonvillerin zarifliği ve denizin mis gibi kokusu arasında bir tatil… Rodos’a ilk adımımı attığım an, kendi kendime dedim ki: “Bu üç günde zaman yavaş aksın, hatta mümkünse hiç geçmesin.” Ama geçti. Hem de kah bir kahveyle, kah bir tavernada Opa nidalarıyla…

İşte Rodos’ta geçirdiğim o üç gün ve size ilham verecek anılarla dolu mini rehberim:

1. Gün: Ortaçağa Yolculuk & Denize Hasret Kapanış

İlk durağım: Rodos Old Town. UNESCO korumasındaki bu tarihi merkez, sanki Game of Thrones setinden fırlamış gibi. Şövalyeler Caddesi’nde yürürken etraftaki taş binalar, ahşap panjurlar ve Arnavut kaldırımları arasında zaman tüneline giriyorsunuz.

Şövalyeler Sarayı (Palace of the Grand Master) ise mutlaka görmeniz gereken yerlerden. İçerisi kadar dışarısı da büyüleyici. Duvardaki taş aslan heykelleriyle bir selfie alın, sonra da Old Town’un küçük dükkanlarında zeytinyağlı sabunlar ve el yapımı seramiklerden birkaç tanesini kapın.

Akşam üzeri: Elli Beach’e doğru yürüdüm. Sezon tam açılmadığı için kalabalık yoktu, deniz ise serin ama davetkâr. “Ayağımı sokup kaçayım” derken, kendimi suya atarken buldum.

Akşam: Gün batımını izlemek için Paneri Taverna. Yerel lezzetleriyle meşhur; kalamar, musakka ve bol sarımsaklı caciki… Yan masadan gelen buzuki sesleriyle beraber içimden “Opa!” diye bir çığlık koptu ama sessiz söyledim, kimse duymadı. Neyse, siz duyun bari.

Fotoğraf: George Peter

2. Gün: Lindos, Aşk ve Merdivenler

Sabah erkenden Lindos’a doğru yola çıktım. Rodos’tan yaklaşık 1 saatlik yol. Lindos’un bembeyaz evleri arasında yürürken sürekli “Bu evin önünde bir fotoğraf çekilmeli” hissine kapılıyorsunuz. Durdum, çektim, sonra tekrar çektim…

Lindos Akropolü’ne çıkmak biraz efor istiyor ama zirvedeki o manzara… Aman tanrım! Ege ve tarih aynı karede. Kendime “Bundan daha güzel bir manzara daha olabilir mi?” dedim ama sonra 3. gün bu cümleyi yutmak zorunda kalacağımı bilmiyordum…

Öğle yemeği: Lindos By Night restoran. Tavuk souvlaki, yunan salatası ve buz gibi bir Mythos birası. Kafayı gölgede yasladım, dedim ki: “Yunanistan’da öğle uykusu yasallaşmalı.”

Akşam: Rodos’a döndüğümde soluğu Koukos Taverna’da aldım. Canlı müzik, dans eden insanlar, sirtaki… Kendimi “Mamma Mia” sahnesinde zannettim. Hatta bir ara masaya çıkacaktım ama Türk olduğum aklıma geldi, hemen oturdum.

3. Gün: Plaj, Kahve, Veda

Sabahı Anthony Quinn Bay’de karşıladım. Bu koy, adını 1960’lardaki “Navarone’un Topları” filminden almış ve oyuncu Anthony Quinn’in büyülenip satın almak istediği koymuş. Gidince anladım neden… Turkuazın sözlükteki karşılığı bu su olabilir.

Rodos Adası'nda Diğer plaj önerileri:
    •    Tsambika Beach: Altın kum, geniş alan, sakince vakit geçirmek isteyenlere.
    •    St. Paul’s Bay (Lindos): Kartpostallık bir koy. Eğer nişan fotoğrafı çekecekseniz, tam yeri burası.

Rodos Adası'nda Kahvaltı önerisi:
    •    Rodos Old Town’da To Megiston: Yunan omleti, ballı yoğurt, sıcak ekmekler… “Bunu İstanbul’da yapsam tadı böyle olmazdı” dedirten kahvaltı.

Rodos Adası'nda Öğle yemeği önerisi:
    •    Tamam Restaurant: İsmi gibi tam bir lezzet noktası. Ahtapot, kabak kızartması, domatesli köfte…

Rodos Adası'nda Akşam ve eğlence önerileri:
    •    Socratous Garden Cafe Bar: Biraz serinlik, biraz keyif.
    •    Auvergne Cafe & Wine Bar: Yerel şaraplar, sessiz ama sofistike.
    •    Paneri veya Koukos Tavernası: Geceyi dansla bitirmeyen Yunanistan tatili, eksiktir!

Rodos Adası'nda Konaklama ve Otel Önerileri
    1.    Koskinou Traditional Houses – Taş evlerde konaklamak isterseniz burası ideal. Bahçeli, otantik, huzurlu.
    2.    Pathos SeaSide Suites – Deniz manzaralı odalarıyla lüks arayanlar için.
    3.    Rodos Niohori Elite Suites Hotel – Merkeze yakın, butik ve romantik.
Diğer Rodos Adası Otelleri blogda.

Ulaşım: Türkiye’den Rodos’a Nasıl Gidilir?
    •    Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi liman şehirlerinden feribotla geçiş mümkün.
    •    Feribot fiyatları 2025 bahar sezonunda gidiş-dönüş ortalama 40-60 euro arasında.
    •    Pasaport + Schengen vizesi şart, ancak kapı vizesi seçeneği de zaman zaman aktif oluyor. Giderken kontrol etmekte fayda var.

Bahar Rodos’a Yakışıyor!

Rodos baharda bir başka güzel… Sıcak ama yakmayan güneşi, kalabalık olmayan sokakları ve tüm adayı bir tablo gibi süsleyen çiçekleriyle… Tatil boyunca kendime sık sık “İyi ki gelmişim” dedim. Dönüş yolunda ise tek cümle kurabildim: “Yazın yine gelicem!”

Yazıyı beğendiyseniz, bavul hazırlıklarına başlayın. Hadi, Rodos sizi bekliyor. Opa!