3 Günde Gökçeada'da Yapılacaklar Listesi, Yeme içme ve Gezi Önerileri

Eğer gerçekten gözlerden uzak ve dinlenmek için bir yer arıyorsanız teklifimiz Gökçeada
Ülkemizin en büyük adalarından olan ve en batı ucu diye her coğrafya dersinde adı geçen Gökçeada, aslında bilinmeyen o kadar harika şeylere sahip ki!

Masmavi denizin ortasında, sürprizlerle örülü bir ada Gökçeada. Şehre yakın ama karmaşadan uzak, tam kafa dinlemelik. Kendi kendinize ya da sevgilinizle veya en yakın dostunuzla baş başa tatilin adresi. Ne tür bir tatil istediğinize karar verin yeter. İsterseniz adanın merkezinde süper manzaralı bir butik otelde konaklarsınız, isterseniz de kamp ateşinizi yakıp deniz kenarında kamp kurarsınız. Hepsi için "evet" diyor ada.
Terk edilmiş Rum köylerinin ve farklı mimarileri ile Rum evlerinin olduğu, dar ve taş kaldırımlı sokaklarının denize açıldığı Gökçeada'yı her adayla bir tutamayız. Burada öyle hareketli gece eğlenceleri de yok. Yakamoz, ateşteki odunların çıtırtısı ve denizin sesi en sadık eşlikçiniz.
Tertemiz plaj ve deniz ne demek, kafanızda yeniden şekilleniyor. Keşfedilmemiş ve el değmemiş koyları, incecik kumları ile plajları ve denizi muhteşem. Plajın hemen bitiminde başlayan, asırlara meydan okuyan zeytin ağaçları ise kokusuyla eşlik ediyor size.

Gökçeada'ya geldiğinizde eski Rum köylerini ve mimarisi ile farklı Rum evlerini gezin. Zengin su kaynakları olan adada bir de su altı müzesi var ki mutlaka görmelisiniz. Tepeköy'e doğru bir çınar ağacı var, asırlara meydan okuyan. Gidin orda güzel bir Türk kahvesi için, ada insanı ile sohbet edin ve adanın tarihine ışık tutan ilginç hikayeler dinleyin. Gökçeada'da kum setlerinin arasında oluşan bir de küçük bir Tuz Gölü var. Fotoğraflamayı ihmal etmeyin. Akşam yakamozların eşliğinde deniz kenarında güzel bir balık keyfi yapın. 
Ada gerçekten de huzur dolu ve gitmeden önce kitaplarınızı ve not defterinizle fotoğraf makinenizi de yanınıza alın. Tarihe not düşmek isteyeceğiniz ya da ölümsüzleştirmek isteyeceğiniz çok an olacak. Plajda denizin ve doğanın sesini dinlerken kitabınızdaki dünyalara dalmak ise size her şeyi unutturacak.

Gökçeada, insanın kafasını dinleyip, olumsuz olan ne varsa, tamamen arınacağı bir masal adası adeta... Kalabalık, kargaşa, gürültülü patırtılı eğlenceler, lüks hayatıyla hava atanların, bencil tatilcilerin olmadığı bir yer. Adanın rüzgar sesi, keçilerin çanlarının sesi, denizin dalga sesleri, her şeyi ardında bırakıp gelmenin verdiği bağımsız olma hissi, boş sokaklarda yürürken, kendi ayak sesleriniz var sadece.
Hala Rum nüfusun ağırlıklı olarak yaşadığı Eski bademli köyü de Ada'nın en güzel ve en özel köylerinden biri..

Gökçeada'da Neler Yapmalı
Her şeyden önce yazın gelecekseniz, plajlarında bol bol güneşlenip berrak ve masmavi denizinde yüzebilirsiniz. Rüzgâr sörfü, dalış ve kite sörf yapabilirsiniz.
İsterseniz kiraladığınız bir motorla tura çıkabilir ve Gökçeada'nın keşfedilmemiş koylarında denize girebilirsiniz.

Zeytinliköy, Kaleköy gibi eski Rum köylerini geziye çıkabilir ve eski sokaklarda bolca fotoğraf çekebilirsiniz. Burada yapacağınız en güzel şeylerden biri, "Madam'ın Dibek Kahvesi"nde lezzetli bir mola vermek. Adalı Rumların yaptığı birbirinden güzel tatlıları da denemeyi ihmal etmeyin!.
Gökçeada Tuz Gölü'nü ve Gökçeada Su Altı Milli Parkı'nı görmeye gidebilirsiniz. Kaya mezarlarını ziyaret edebilirsiniz. Ceneviz Kalesi'nden muhteşem ada ve liman manzarasını seyredebilirsiniz. 
Güzel bir doğa yürüyüşü planlayarak Gökçeada'nın el değmemiş doğasında, bol oksijenli bir gün geçirebilir ve tepelerden Saros Körfezi manzarasını seyredebilirsiniz. Bisiklet kiralayarak ada içinde bisikletle gezebilirsiniz. Gökçeada'nın muhteşem koylarında denize girebilirsiniz. Aydıncık Koyu, 
Yuvalı Koyu ve Laz Koyu.

Eğer o döneme denk geldiyseniz 1 Temmuz Kabotaj Bayramı'nda adada düzenlenen etkinliklere, şenliklere ve gösterilere tanık olabilirsiniz. 15 Ağustos'ta Rumların düzenlediği Meryemana Şenlikleri'ne katılabilirsiniz.
Güzel bir ada yürüyüşünden sonra Zeytinli'de sakız muhallebisi yiyip güzel bir dibek kahvesi içebilirsiniz.
Gün batımında ve akşam yakamozlar eşliğinde güzel bir ada şarabı ve taze mevsim balıklarının keyfini çıkarabilirsiniz.

Not: Tepeköy Barba Yorgo Restaurant gidilmesi gerekenlerden. Restoranın önü alabildiğine bağ. Şaraplar restoranın önündeki bağdan servi ediliyor.
Sema direk adasını da içine katan (Samotraki) gün batımları ise kaçmaz.

Gökçeada'da Nereleri Gezelim
Gökçeada, volkanik özellikler taşıyan coğrafyasıyla birçok doğal zenginlik barındırıyor. Ayrıca 4000 yıl boyunca üzerinde yaşayan medeniyetlerin bıraktığı tarihi kalıntılarla tam bir kültür hazinesi. Tüm bunların yanında, uzayıp giden kumsallarıyla da bir deniz ve güneş cenneti. Kefalos, Marmaros, Kaleköy, Yıldızkoyu, Yuvalı, Uğurlu, Gizlikoy, Kuzulimanı, Güzelceköy ve daha nice doğal plajların birinde kendinizi masmavi suların serinliğine bırakıp yaşamın tadını sürebilirsiniz.


Gökçeada eski Rum köylerinin çok olduğu bir bölge. Dolayısıyla adaya geldiğinizde ilk olarak eski Rum köylerini gezebilirsiniz. Zeytinli Köyü'nde Rumlar çoğunlukta, burayı da ziyaret edebilirsiniz.

Gökçeada'da Kaleköy, Zeytinli Köyü ve Kefaloz tercihleriniz arasında yer almalıdır. Adadaki Rum kültürünü keşfedebileceğiniz Zeytinliköy çok güzel bir köy. Evlerin çoğu onarılmış ve iyi durumda. Pencerelerden rengarenk çiçekler sarkıyor; taş döşeli yolları, çeşmeleri ve kiliseleri ile dingin bir yaşam sizi bekliyor.

Kaleköy Tepesi'ndeki kale kalıntılarından limanı seyredebilir, Marmaros'taki gizli koyda denize dökülen tatlı su pınarından kana kana su içebilir, trekking yapabilirsiniz.
Kefalos'taki kaya mezarlarını ziyaret edebilirsiniz. Aydıncık'ta şifa dolu çamurların içine dalıp, arındırıcı bir çamur banyosuyla rahatlayabilir ya da plajda su sporlarıyla eğlenebilirsiniz. Dereköy'deki tarihi çamaşırhaneyi gördükten ve Türkiye'nin ilk sualtı milli parkını ziyaret ettikten sonra, Pınarbaşı'ndaki ulu çınarın gölgesinde biraz dinlenebilirsiniz.

Ceneviz Kalesi'nden ada manzarasını seyredebilirsiniz. Aydıncık Plajı'nda sörf yapabilirsiniz.
İsterseniz bir motor kiralayarak Gökçeada'nın görmediğiniz koylarını denizden de keşfedebilirsiniz. 
Tepeköy şirin bir Rum köyü. Minik bir de meydanı var. Köy girişinde kahvehane ve karşısında bir restoran da mevcut. Diğer gidilecek yerler arasında; laz koyu, yıldız koy, aydıncık plajı, kuzu limanı ve gizli liman tavsiye edilir.

Gökçeada'da Nerede Ne Yenir 
Gökçeada'ya geldiğinizde bilmelisiniz ki ister restoranlarda isterseniz de kaldığınız otelde, yediğiniz pek çok şey organik. Çünkü ada, organik tarım için pilot bölge. Dolayısıyla Gökçeada'da özellikle zeytin ve zeytinyağı, balık, üzüm, şarap ve bal gibi pek çok şey organik.
Her şey konakladığınız otelde güne mis gibi bir kahvaltıyla uyandığınızda başlıyor. Doğal ve çeşit çeşit zeytinler, zeytinyağı, zeytinyağı ve kekik ile süslenmiş peynirler, ev yapımı mis gibi reçeller, yumurta ve kızarmış ekmekler… Şairin de dediği gibi "kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı…" 
Bunun dışında adada ada çayı ve kekik de oldukça boldur ve hemen her yemekte kullanılır. Pekmez, kekik ve çam balı, ada şarabı, salça ve dut, incir, kayısı gibi doğal meyvelerden bolca yiyebilirsiniz.
Bir de Gökçeada'da lezzetle yiyebileceğiniz şey balık. Ege Denizi'nden taze mevsim balıklarını gün batımında içeceğinizle birlikte tadabilirsiniz. Tabii ki de zeytinyağlı çeşit çeşit mezeler ve deniz ürünleri eşliğinde. Adada özellikle yemenizi önerdiğimiz balık ise Gökçeada'ya özgü bir tarifle pişirilen kılıç balığı.

Adanın yöresel yemeklerinin başında ise cicirya denilen peynirli bir Rum pizzası geliyor. Pizzadan sonra da vişinada ve kuşburnu kurabiyesinin tadına bakabilirsiniz. Badem tatlısı, kurkuti, ahtapot yahni ve koliva ise adada yiyebileceğiniz diğer yöresel lezzetler. Bunların dışında mantı, pide, kebap ve börek çeşitlerini de tadabilirsiniz. Çünkü adada yetişen organik otları yiyen hayvanların etinden yapılan kebaplar ve pideler de bir başka lezzetli oluyor.
Gün içinde adada dolaştıktan sonra yorgunluğunuzu atmak için Zeytinliköy'de bol köpüklü bir dibek kahvesi içmeden ve sakızlı muhallebi yemeden de dönmeyin.

Gökçeada'da Restoran ve Kafe Önerileri:
Hristo'nun yeri ve özellikle krem kramel denenmeli.
Angelikis Taverna
Elenirum taverna
Tepeköy'de Anjelika restoranda öğle yemeği.
Gün batımı manzarası için Yukarı Kaleköy'deki Poseidon Restoran
Mina kafe. 
Garaj Kafe, özellikle sadece manzarası için bile gidilir.
Nostos, köy meydanında yer alıyor. Kurabiyeler ve kekler diyorum başka bir şey demiyorum.

Gökçeada'ya Nasıl Gidilir 
Gökçeada'ya ulaşmanın iki yolu var: İsterseniz Çanakkale Limanı'ndan isterseniz de Gelibolu Kabatepe Limanı'ndan. Eğer otobüsle gelecekseniz adaya otobüs seferi her zaman ve her yerden yok. Dolayısıyla Çanakkale'ye ulaşıp oradan feribotla adaya geçebilirsiniz. Otobüs saatlerinizi, feribota göre düzenlemelisiniz. Çanakkale otogarına ulaştıktan sonra limanlara giden minibüs veya dolmuşları kullanabilirsiniz. Ancak yaz aylarında iki tane otobüs firması İstanbul'dan adaya sefer düzenliyor. Ada içinde kalkış yerleri ise adanın merkezinde. 
Otobüs dışında İstanbul'dan Gökçeada'ya uçakla da ulaşabilirsiniz. Ancak uçak seferleri sadece yaz tatil sezonu boyunca yapılıyor. Kışın adaya uçak seferi yok. 

Eğer kendi aracınızla gelecekseniz İstanbul üzerinden gelenler Kabatepe, Anadolu'dan gelenler ise Çanakkale Limanı'nı kullanacaklar. Özellikle yaz aylarında Gökçeada'ya seferler daha da sık. Arabalı feribotlarla buradan adaya ulaşabilirsiniz. Bazı yol bilgilerimiz şöyle:
o    İzmir - Çanakkale arası yaklaşık 330 kilometre ve 4 saat 40 dakika sürmekte.
o    Bursa - Çanakkale arası yaklaşık 270 kilometre ve 3 buçuk saat sürmekte.
o    Balıkesir - Çanakkale arası yaklaşık 220 kilometre ve 2 saat 45 dakika sürmekte.
o    Ankara - Çanakkale arası yaklaşık 660 kilometre ve 8 saat 10 dakika sürmekte.

Gökçeada'da Nerede Kalınır

Gökçeada'da konaklama önerilerimi bu linkte bulabilirsiniz. Her birinin sayfasında müsaitlik ve fiyat bilgisini de görebilirsiniz. https://kucukoteller.com.tr/gokceada-otelleri