Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya

Masallar Alemi’nin başladığı yer, “Düşler Ülkesi” Kapadokya

Kapadokya, dünyada bir eşi daha bulunmayan bir doğa olayı ile 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırmasıyla ortaya çıkmış bir doğal bölge.

Kapadokya ismi Persler’den geliyor. Persler “Güzel Atlar Ülkesi” anlamında gelen “Katpatukya” olarak adlandırmışlar bu bölgeyi. Buradaki olağanüstü doğanın oluşumu 60 milyon yıl önceye dayanıyor. Hala sürmekte olan bu doğal serüven 60 milyon yıl önce Torosların yükselmesi ile başlamış, ardından yanardağların faaliyete geçmesi ile devam etmiş. Püsküren lavlar, platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturuyor. Tüf tabakasının üzeri yer yer lav tabakası ile örtülüyor ve bazalt yapı çatlayıp ayrılıyor. Yağmurlar da çatlaklardan sızarak yumuşuk tüfü aşındırmaya başlıyor, rüzgar da oluşumlara katkı sağlayınca böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan “Peribacası” dediğimiz koniler oluşuyor.

Kapadokya başta en gözde olanları Kaymaklı ve Derinkuyu olmak üzere, 9-10 bin yıllık geçmişe dayanan onlarca yeraltı şehrine ev sahipliği yapıyor. Yeraltı şehirlerinde kiliseler, okullar, mahzenler, ahırlar, mutfaklar, kuyular, yatak odaları,vs. bulunuyor. Bu şehirlerin bazıları düşmanlardan korunabilmek için tüneller ile birbirine bağlanmış. İçerisi labirent sistemi gibi olan yeraltı şehirlerinde bugün iyi bir aydınlatma sistemi ve doğru yönde ilerlemenizi sağlayacak tabelalar bulunuyor. İçeride yürürken tüneller oldukça darlaşabildiğinden, eğer klostorofobiniz veya eğilerek yürüme probleminiz var ise sadece ilk katında gezmenizi öneririm. Doğanın ve insanoğlunun bu sanatına kesinlikle tanıklık etmelisiniz.
Uçhisar
Kent merkezine 10km uzaklıktaki Uçhisar, Ortahisar ile birlikte bölgenin doğal kalesi görünümünde. Hititler döneminden başlayan ve ardından Bizans ve Arapların da korunma amaçlı kullandığı bir kale olmuş. Uçhisar tepesine çıkıp koca bir alana yayılan büyüleyici manzarayı selamlamanızda fayda var. Güvercinlik Vadisi olarak bilinen vadide kayalara oyulmuş güvercin yuvaları çok ilginç bir görüntü oluşturuyor. Vadide kaya kiliseleri de bulunuyor.


Nevşehir
Yeni şehir anlamına gelen Nevşehir, şehir merkezi doğa ve tarih açısından bölgenin en yoksul yeri sayılabilir. Kentin sırtındaki Kale, Damat İbrahim Paşa Külliyesi, içindeki Kurşunlu Camii,  kervansaray, kütüphane, Lale Devri’ne ait fotoğrafların ve arkeolojik eserlerin bulunduğu Nevşehirli İbrahim Paşa Müzesi, Nar kasabası, Çat Kasabası görülecek yerler arasındadır. Kapadokya otelleri açısından en zengin bölge Nevşehir. Nevşehir’de oteller dışında çok iyi restoran veya kafeler bulunmuyor, onlar daha çok Ürgüp, Göreme ve Avanos tarafında.

Göreme
Göreme peribacalarının içinde yerleşimin sürdüğü bir kasaba. Hristiyanlık döneminden kalan mezar odaları kayalar üzerinde karşınıza çıkıyor bu kasabada. Orta Mahalle Kilisesi, Yusuf Koç Kilisesi, Karşı Bacak Şapeli, Durmuş Kadir Kilisesi ve Meryem Ana Kilisesi, Göreme Açık Hava Müzesi’ne doğru yol alırken gezmenizi önerdiğimiz yerler arasında. Müzede kilise, mezar odaları, kiler ve mahzen görüyorsunuz. Kiliselerin bazıları restorasyon ve koruma çalışmaları altında olduğundan hepsini açık görememeniz normal olur.


Ürgüp
Ürgüp, Kapadokya’nın en gelişmiş turizm merkezi. Çok sayıda özel inşa edilmiş butik ve küçük otel, pansiyonlar bu bölgede bulunur. Eski evlerin yatırımcılar tarafından alınıp, her biri kaya evi olan 10-15 odalı otele dönüştürülmesi ile bölge hayat bulmuş. Oteller Kapadokya turizmine ait her türlü hizmeti hemen hemen konuklarına sağlıyor. Kültür gezileri ve balon turları konusunda size mutlaka yardımcı oluyorlar.


Ortahisar
Etrafına bir kasaba ile sarılı Ortahisar Kalesi, üzerine merdivenler ile çıkıyorsunuz ve kalenin tepesinden manzara tıpkı Uçhisar’da söylediğimiz gibi, büyüleyici. Erciyes Dağı tamamen önünüzde sizi selamlıyor. Bu Ortahisar’ın görülen kısmıydı. Bir de yerin altına oyulmuş, kuzu çevrilen, gösteriler yapılan lokantalara ne dersiniz?


Avanos
Kızılırmak kıyısındaki Avanos bölgenin en yeşil ilçesidir. Yörenin doğal özellikleri ve tarihi kalıntılarının daha az görüldüğü ilçeye Kızılırmak hayat veriyor. Burası seramik atölyelerinin bulunduğu, toprağın şekillendirilerek kaba kacağa dönüştürüldüğü, çömleğin en güzelinin yapıldığı yer.