Edebiyatımızda iz bırakan şair ve yazarların ilginç müze evleri

Eserleriyle içli dışlı olduğumuz, hiçbir kitabını kaçırmadığımız, şiirlerinin her dizesi dillere peleseng olmuş yazarların yaşadıkları yerler her zaman ve tüm okurlar için merak konusu olmuştur. Bizi çok farklı dünyalara sürükleyen o harika eserlerin nerede yaratıldığını, nerede sözcüklere döküldüğünü bilmek isteriz. Belki yazarların ve şairlerin evleri bize, onların hayal dünyaları ile ilgili ipuçları da verir. Hangi ruh halinde, hangi coğrafyada ve nasıl bir tasarıma sahip odalarda yazdıklarını bilirsek eserleri ve kahramanları hayal dünyamızda farklı bir yer edinir. Ya da o unutamadığımız dizelerin, sevgilimize aşkımızı anlattığımız dizelerin nerelerde yazıldığını bilmek istemez miyiz?

Türk edebiyatının artık dünyaca tanınan bazı yazar ve şairlerinin, günümüzde müzeye dönüştürülen ve çeşitli özel eşyalarının da sergilendiği evlerini gezdik. Onlardan bazılarını da sizinle paylaşmak istedik. Tabii ki gidip görmeniz daha farklı olacaktır, ama şimdilik bu ön bilgilerle kanınıza biraz girelim istedik.

Mehmet Akif ERSOY: İstiklal Marşı’nın büyük kalemi Mehmet Akif’in müze evi Ankara’da. Kurtuluş mücadelesini dünya üzerindeki en güzel sözcüklerle dile getiren yazarın, 1920’li yıllarda Ankara Tacettin Dergâhında yaşadığı biliniyor. Dönem dönem pek çok farklı evde yaşasa da Tacettin Dergâhı, İstiklal Marşı’nın kaleme alındığı yer olması açısından önemli. Bugün Hacettepe Üniversitesi’nin yerleşkesi içinde bulunan bu ev, müzeye dönüştürülmüş ve çeşitli eşyalarla birlikte sergileniyor. Büyük kalemin, Beyoğlu’nda son dönemlerinde yaşadığı evinin ise müzeye dönüştürme çabaları devam ediyor.

Cahit Sıtkı Tarancı: “Dante gibi ortasındayız ömrün!” mısrasıyla akıllara kazınan ve 35 yaşına gelmiş herkesi bugün hala, yolun yarısında olduğuna inandırmaya devam eden büyük şairin, doğup büyüdüğü ve eserlerini kaleme aldığı ev Diyarbakır’da. Çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği, pek çok dizesini burada kaleme aldığı bilinen yazarın evi, Kültür Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülmüş. Gittiğinizde yazarın kişisel bazı eşyalarının yanı sıra el yazması mektuplarından kitap koleksiyonuna kadar pek çok ayrıntıya tanıklık edebilirsiniz.

Nazım Hikmet Ran: “Ben seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum!” gibi muhteşem sözcüklerle aşkı dile getiren ve son elli yılın en büyük aşk şairleri arasında gösterilen Nazım Hikmet’in evini ziyaret etmeden olmaz! Pek çok şiiri bestelenerek ruhumuzu da besleyen şairin evi, İstanbul Kadıköy’de. Eşi Münevver Hanım’la bir dönem yaşadığı ev maalesef müzeye dönüştürülmemiş ve ziyaret etmek oldukça zor, ama olsun önünden geçerken bile onun yaşadığı yere şöyle bir bakmak ve gözümüzde canlandırmak yeter!

Hüseyin Rahmi Gürpınar: 2000 yılında müzeye dönüştürülen ünlü edebiyatçının evi Heybeliada’da. Merkeze biraz uzak olması sebebiyle ziyaretçi sayısı az olsa da bu, yazarın ruhunu ve sözcüklerinin kokusunu duvarlarda hissetmeye engel değil. Ücretsiz olarak girebileceğiniz müze evde yazarın el yapımı kişisel eşyalarını ve kitap koleksiyonunu görebilirsiniz.

Sait Faik Abasıyanık: Son on yılını geçirdiği evi Burgazada’da bulunan ünlü edebiyatçı, Cumhuriyet döneminin en önemli yazarları arasında yer alıyor. Yazarın bu doğa harikası adadaki evinde basılmamış el yazması eserleri, mektupları ve kişisel eşyalarını görebilirsiniz.

Rıfat Ilgaz: “Hababam Sınıfı” serisiyle hepimizin çocukluğuna damgasını vuran Rıfat Ilgaz’ın yaşadığı ev, Kastamonu Cide’de ve oğlu tarafından müzeye dönüştürülmüş. Müze evde yazarın çalışma masasından bazı özel eşyalarına, kalemlerine ve kitap koleksiyonuna kadar her şeyi görebilirsiniz. Hababam Sınıfı gibi muhteşem bir eserin yazıldığı evin duvarları size çok şey anlatacaktır.

Necati Cumalı: hemen hepimiz çocukluk ve gençlik döneminde, hikâyeleri ile iz bırakmış yazar Necati Cumalı’nın müze evi İzmir Urla’da. Yazarın çocukluk ve gençliğini geçirdiği evi, ölümünün ardından müze olarak ziyarete açılmış.

Yahya Kemal Beyatlı: Lozan’a Türkiye’yi temsilen giden ekipte İsmet İnönü ile beraber bulunan, edebiyatımızın büyük ve güçlü kalemlerinden Yahya Kemal’in sevgilisinin saçlarını dahi görebileceğiniz evi İstanbul Beyazıt’ta. Muhteşem dizelerini kaleme aldığı ve bugün müze olarak kullanılan evde, yazarın özel eşyaları, el yazmaları, kalemleri, radyosu ve albümleri bulunuyor. “Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul” dizelerinin sahip yazarın evi, oldukça ilginç gelecektir edebiyat tutkunlarına.